31 Aralık 2010 Cuma

YENİ YIL




YENİ YIL YENİ YIL YENİ YIL
HERKESE MUTLU OLSUN
YENİ YIL YENİ YIL YENİ YIL
LALALALALA LA  LA LA

30 Aralık 2010 Perşembe

Ben Kimim

Değişim, dönüştüğüm kişiye bakıyordum aynada annem aradı, konuştuk biraz babamı şikayet etti,
35 senedir düzenli olarak yapar zaten, neyse telefon konuşmamın tamamını aynaya bakarak yaptım
çok garip hissettim kendimi telefonda annemin sesi, aynada ki yüz ben ama aslı annemdi sanki.
Ben yaklaşık bir buçuk - ikisene önceye kadar hiçte sıkıcı olmayan, yaratıcı bir iş yapıyordum, rekabetin,
yaratıcılığın zirve yaptığı yerlerden birinde çalışıyordum, başarılıydım, çalıştığım iş de yaratıcılık kadar görünüşüde önemliydi (saçma bulsamda) yani bende idare ederdim o konuda evet ya güzel sayılırım aslında,( özgüvene bakarmısın yerlerde) çevrem benim seçtiğim bir kaç kişiden oluşuyordu, çevremde asla mecbur olduğum için görüştüğüm, konuştuğum kimse yoktu herkes benim tercihimdi, ailemin se en küçüğü, en şımarığı en tatlısı bla bla ... enleriydim ( ne kadarda mutluydum) komsular ve akrabalrımın gözünde ise ayy bir garip bu kız, böyle bir değişik bir tevir (onların söyleyişiyle), hatta amca tarafından yengelerimin beni çogu kez entel dantel bu ayol gelmez taby nişana düğüne diye eleştirdiği çok olmuştur.
Evet entellektüel biriyim çünki evet kitap okur, sergilere, konserlere gider,hatta bir kaç arkadışımın tiyatrocu olması sebebiyle tiyatroyada gitmişliğim vardı takip ederdim ama ben annesi babası tartışırken  havada küfürlerin hakaretlerin uçuştuğu bir ailede, evde değil kitapların uçuştuğu bir evde büyüdüm, yemin ederimki  bir birlerine kitap dergi filan atarlardı  şimdi bunlar mı beni entellektüel biri yapıyor o zaman evet entel dantelim ben.
Hee şimdi sonuma gelirsek noldu, entellektüel biriydim, bohem yaşam tarzım vardı .Noldu şimdi evlenince
lan nolcak akşama kuru fasulye yapıp yiycem, ne sanıyordunuz ki  evlenince şehrin en iyi restorantından  portakallı pekin ördeği sipariş verip, abiye giyip mum ışığı eşliğinde, eşimle her akşam bu tarz mı takılacaktık.
Bu yazı beni evlendikden sonra çok eleştiren, çok değiştiğimi düşünen arkadaşlarıma ve cevreme bir cevap.
Tamam bende evliliğimin ilk bir kaç haftası bu tarzı denedim ama olmuyor,  inanın çok eğreti oluyor herşey, evliliğin içinde değil kenarında parmak ucalarının üzerinde duruyorsunuz o zaman, evlilik kavramının içine giremiyorsunuz zaten kazık olana kadar ailenizde annenizden gördüğünüz şeyler oluyor,olması gerekende bu ki.
Evet anemin elleri soğan sarımsak kokardı hep, ama hep yumuşacıkdı o kokular geçmezdi ellerinden ama eksik etmezzdi kereminide yanından, bende böyle olucaktım taby ne olucaktım ki.
Geçen gün, bana arada sırada yardıma gelen bir fatma abla var saolsun annem, kızını bildiğinden gönderir arada sırada bana fatma ablayı, fatma abla bağcılarda yaşıyor tek çocuğu var eşi boyacılık yapıyormuş (iş çıktıkca işte) neyse mutfaktayız ben geceden kuru fasulye ıslatmıştım, kıss bu neeğ dedi, kurruu dedim, ay kuru fasulye yapıcamda, yani yapabiliyorum kuru fasulye, yapmayı biliyorum ya , bulmuşum netten 8 kişilik bir aileye yeticek kuru fasulye tarifi farkında değilim, bu çok fazla napıcan bu kadarını dedi, yaa dedim bilmemki atarım ozaman,dedim kız günahh dedi bukadar fasulye, sen ayarla iki kişik  gerisinide sen al öyleyse dedim, iyi dedi göz kararı ayarladı hemen hem kendininkini hem  benimkini., gel yeni bir kahve aldım dün onu içelim dedim, kahveden bir iki yudum aldı yüzünü ekşitti beğenmedinmi dedidim,bu fare pisliği kokuyor ,  yokmu neskayfen senin dedi, ya olurmu bak fatma ablacım şimdi bu gerçek kafve bu tohum halinde alıyorum ben bunu makinesi var bende çekiyorum sonra damla damla  suyla demlenıyor bu senin içtiğin o neskahve var ya aslında onun gerçek kahveyle ilgisi yok senelerdir içiyoruz kahve niyetine dedim, ayy yok kıss tiskindim ben bikere bundan içmem valla dedi du bi çay demiliyim ben iki dakkada dedi ve beni hakketen bir garip kokan kahvemle başbaşa bıraktı (oysaki önceki gün gloria jeans kafede 100 gr çekilmemiş spesiyal espresso blend derken çok havalıydı, hem sonra sırada beklerken  siz buradaki diğerleri, sizler arada sırada buraya kahve içmeye gelirken ben evimde hep bunlardan içiyorum bakışları atmıştım okadar da etrafıma) kıçımda patladı valla, spesiyal mişş birde . İşte anlatmaya çalıştığım da bu evet o kadar okumuşum, okadar eğitimler, seminerler, sergiler konserler ama bazen bunlar sadece mazi geçmişinin bir anısı olarak kalıyor her zaman, aa yok ben salvador dali tabloları görmüş kızım akşama eşime  kuru fasulye yapamam diyemem ki, all işte  akşama bağıcılarda oturan fatma ablada yiycek pilav üstü az kuru bende, hatta eminin onun yiyceği kuru benımkin den daha lezzetli olucaktır.

28 Aralık 2010 Salı

Artık bir bağımlıyım sanırım

Merhabalar herkese, yaklaşık 1 buçuk hafta ara vermek zorunda kaldım bloğum dan ve anladım ki bu blog bende bağımlılık haline gelmiş, meğer  ne kadar çok rahatlatıyormuş beni ve ne çok ağırlık alıyormuş omuzlarımdan.
Geçen hafta başı bilgisayarım bozuldu ve yeni tamir edebildik eşimle, her gün  inanılmaz bir vicdan azabı duyuyordum bloğuma girip birşeyler paylaşamadığım için sizlerle, çok garip hiç tanımadığım bu bloğu okuyan insanlarla bir bağ oluşmuş aramda, yazamadığım günler boyunca kendimi çok kötü hissettim neyse ki sona erdi bu kısa ayrılık.
Görüşürüssss en kısa zamanda
mesela yarın .....

15 Aralık 2010 Çarşamba

BOŞ OLUN. LEEEYYNN

Boşanmak istiyorum ama sadece eşimin ailesin den, eşimden kesinlikle değil.
Düşünsenize hayatınızda uyuz olduğunuz, size zarar verdiğini düşündüğünüz insanlar dan
sadece boş ol boş ol boş ol  diyerek kurtuluyorsun bir anda mucizevi bir şekilde.
İlk okulda size lakap takan çocuk dan, yada uyuz olduğun öğretmenden (hani bazı öğretmenler yüzünden o ders veya konudan hayatın boyunca nefret eder başarısız olursun), lisede kendini, senın kankan ilan etmiş sidikli den, sana sarkan patronun dan, yada benim gibi seni bir türlü benimsemeyen eşinin ailesin den  sadece boş ol diyerek kurtulıyorsun, bir anda ortan yok oluyor, senınle hiç bir ilgisi kalmıyor, yani birbirinizi hiç görmemiş, tanımamış oluyorsunuz. Ayy ne güzel olur eşimle aynen hayatımıza devam ediyoruz ama o aileden bir daha hiç bahsetmiyor, görmüyoruz...
Ve sonsuza kadar mutlu ..........
Çok mu fenayım ne ?

10 Aralık 2010 Cuma

AÇMADIĞI DALDA SÖZÜ GEÇER Mİ ? İNSANIN

Sizce geçermi?

İlla o aileye yada o gruba yada herhangi o şeye doğuştan mı sahip olmak gerekiyor.
ben, eşimi buldum, tanıdım, sevdim ama şimdi onun hakkında söz sahibi olamıyorum, onun çorapları hakında bile fikrimi beyan edemiyorum .
Neden çünki o çok kıymetli aileye sonradan dahil oldum, gerçek de onlardan biri değilim ya, bir tek eşimle ilgili konularda değil hiç bir konuda yeterince iyi olamıyorum onlar için
olmuyorum lan siz' den  biri.
olmuyorum işteeee

BU SABAH

Dün gece ne dudaklar buldu birbirini, ne de kollarımız çarptı bir yerlerimize bunların hiç biri olmadı.
Bu sabah ne sen, giderken öptün beni, ne de ben kalkıp baktım pencereden gidişine
ahh be sevgilim keşke beni böyle bırakıp gitmeseydin bu sabah işe
keşke keşke önce beni sokağa atsaydın ve sonra gitseydin
evimiz sen gidince şimdi çok zor, keşke bende olmasaydım bu evde, Seninle birbirimizle konuşmadan, dokunmadan hatta hiç bakmadan oturmak bile daha kolaymış
kurduğumuz bu evde, ama ben bu haldeyken, ilişkimiz fena halde hırpalanmışken  keşke beni bırakıp gitmeseydin bu sabah işe.
Az önce gördüm alt kaltta oturan bayanın eşi, daha yeni gitti işe, belki havadan belkide, bırakıp gitmek istemedi karısını öylece...Biliyorum akşam olunca yine geliceksin , ben üzgün açıcam kapıyı, sen bezgin giriceksin içeri
ikimizinde hali olmıycak düğün fotoğraflarımızı görmeye ve uzun bir süre daha unutucaz neden evlendiğimizi belki de.

9 Aralık 2010 Perşembe

Her Gece Yatmadan Önce Her Sabah Aç Karnına

Her şeye ve herkeze ragmen hala güzel seninle uyumak, ama en çok da uyanmak
Akşam olur  eşinin ailesi ve yakın çevresi gelir otururlar, yerler içerler, 
laf sokmayı ihmal etmezler, hava atmayı zaten çok iyi bilirler, evi dağıtıp giderler , geç olmuştur yatağa girersin , için buruktur çok da yaklaşmak istemezsin eşine,  uykuya dalarsın,  kolun çarpar sevgiliye öpersin bilinçsizce kolunun kokusu seni kendine getirir birkere daha öpersin onu bu gece de, sabah olur sevgili yatak dan kalkar doğru işee, bense önce kapıda, sonra balkonda hoşçakal sevgiliye, gitmesen daha güsel olur ama gelirken akşam süt getir bide bana süpriz bişee

8 Aralık 2010 Çarşamba

Bu Bloğu Okuyanlar

Bu bloğu yazmamdaki amacım yaşadıklarımı paylaşmak ve benim yaşadıklarımı yaşayan başkalarıda var mı bilmek istememdi,çünki  paylaştıkca azalan sadece acılar değil haksızlıklar da ve bir sürü şey.
Ben sadece evlendim, atomu icat etmedim yada ampulu ben bulmadım biliyorum ama inanın bana
sevdiğin adamla  evlenip onun, canı ailesine katılmak ne hoş diye düşünürken, aileye mi katıldım yoksa benden önce egolarca oluşturulmuş sisteme mi dahil oldum bilemiyorum, dışarıdan bakıldığında, kalabalık aile toplantıları veya davetlerde ne kadar mükemmel, ne kadar sıcak,  ne kadar harika insanlar olarak görünüyorus ama size yeminedebilirim ki,  birbirimize attığımız tüm o gülücükler, sarılmalar, el öptürmeler, hepsi yalancıkdan hepsi sistemin getirdiği yapılması gereken şeyler , ben mi abartıyorum, hayır inanın insan uyuz bir şekilde öpüldüğünde bunu anlar, hepimiz bizim için canını verebilicek annelerimizin kızlarıyız, ben  evlenmeden önce çıldırttığım, her türlü naz yaptığım annemin, canına okuduğum annemin o sarılmalarını , öpücüklerini şimdi düşünüyorumda keşke o anlarda anneme oofff  diyip kendimi kaçırmasaymışım, çünki onlar tapınılası gerçek sevgi göstergeleri, şimdi hasretle annemle görüşüceğimiz günleri bekliyorum, tekrar gerçek birşeyler hissedebilmek için. Gerçek olanı görebilmek, yaşayabilmek için.
Ben bu bloğu  eşimin ailesi hakkında  veya çevremdeki diğer insanlar hakkında, bilgiçlik taslamak için değil, buradan birilerine ulaşıp onlardan yardım almak için açtım. Çünki eminim ki varsınız biliyorum belki alt komşumsunuz, belki dün gittiğim banka da sıramı beklerken yanınıza oturduğum birisiniz, kim olduğumuzun bir önemi yok, yaşadıklarımız, bize dayatılanlar önemli, işte bunlar ortak yönlerimiz , ortak şeyler yaşıyor olabiliriz o yuzden birbirimize yardımcı olalım evet buradan, fikirleriniz , yorumlarınız benim için çok önemli , anlattıkalrımın çoğunu komik bir dille anlatıyorum ama inananın bana çoğu da sindirilmesi zor anlardı, çok tosladım ben,  hemde çok fena ve çok kere ama  size burada yazarken  artık okadar acıtmıyorlar canımı.
Teşekkürler

7 Aralık 2010 Salı

Veliefendi HİPODROMUNDAN 'dan Canlı Olarak Bildiriyorum

Sürekli yarış hali
Temizlik yarışı, yemek yarışı,güzellik yarışı, çocuk yarışı, sidik yarışı, hafta sonu etkinlik yarışı, kürk yelek yarışı, çanta yarışı, kilo yarışı, boy yarışı, bronzluk yarışı, saç yarışı, son nokta:  daha önce sen kaçkere istendin yarışı

dehhhh
çüşşşşş
pırrrrrrr
bi durun artık diyorum .